Monday, July 16, 2012

Emirgan Korusu'nda Kahvaltı Keyfi



Çoğumuzun bildiği bir mekan olan Emirgan Korusu'nda bir kahvaltı keyfindeydik. Aslında brunch desek daha uygun olacak. Mis gibi laleler ve rengarenk çiçekler süslemiş dört bir tarafı. Leziz çayını yudumlarken bu kokular ile sarhoş olmamak ne mümkün... Sabah 10.00'dan sonra kendini  nefis bir kahvaltı ile şımartmak isteyenler için güzel bir mekan. Büfesi zengin. Arzu ettiğin şeyleri tabağına alıp bahçesinde de iyi bir masa bulabilirsen deymeyin keyfinize. Yalnız haftasonlarının yoğunluğunu unutmamak lazım. Zira talep çok fazla ve mekan oldukça kalabalık. Bizim tercih Sarı Köşk'den yana idi fakat Beyaz ve Pembe Koşk'de misafirlerini ağırlamaya hazır vaziyette.


Benim için bu günü eşsiz kılan ise daha önce iki kişilik programladığımız bu tarz günleri artık üç kişilik planlamamızdı.Sevgili oğlum Kerem'de katıldı bize. Tabi nerde olduğunu çok anlamadı ama rengarenk masayla, bahçedeki çiçeklerle ve kocaman havuz ile ilgilendi uzun bir zaman. Kalan vaktini ise uyuyarak geçirdi. 



Eğer birgün yolunuz düşerse koruya güzel bir kahvaltı yapın derim. Tabi ben kendi soframı hazırlarım diyorsanız koru içindeki boş masalardan birini alıp piknik havası ile güne merhaba diyebilirsiniz. Sonra koruda bir gezinti ile tüm yediklerinizi yakma şansınızda var :) Havuzdaki kuğuları ve ördekleri izleyin, bol bol fotoğraf çekin. Aşağıya doğru inen yol sizi sahil ile buluşturacak. Deniz havası ile devam etmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir son. Ama unutmayın ki yaz olması sebebi ile plaj havasına bürünmüş kalabalık bir sahil sizi bekliyor olacak. :( Biz bizzat yaşadık. Olsun ben herşeye rağmen taze havayı koklarım diyorsanız o başka tabi.Unutulmaması gereken ise eğer yaş ortalaması yüksek ise akşama program yapmamak zira koru havasından mı yoksa deniz havasından mı insan bayağı yorgun düşüyor. Ne mutlu ki biz hala program yapanlardandık...


Sevgiler...

No comments:

Post a Comment

Bazı duygular var pahabiçilemez...

Hayal kurmak güzel şeydir. Çoğu insan bundan pek haz almasada bir o kadar çoğunluk da hayalleri ile yaşar. Yaşayamadığımız ama yaşamayı arzu...